Yeni bir araştırma, günde dört fincandan fazla kahve içmenin felç riskini artırabileceğine dikkat çekti. Felç, beyne giden kan akışının pıhtılaşma veya damar yırtılması nedeniyle durması sonucu meydana gelir. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi'ne (CDC) göre, her yıl 795.000'den fazla insan felç geçiriyor ve aşırı kafein tüketimi, bu riskin artmasında etkili faktörlerden biri olarak kabul ediliyor.


KAHVENİN YAN ETKİLERİ

Kısa Vadeli: Kafein, kalp atış hızını, nefes alma kapsamını ve zihinsel uyanıklığı artırırken, fiziksel enerji seviyelerini yükseltir. Bu etkilerin süresi 12 saate kadar uzayabilir.

Uzun Vadeli: Kaygı, bağımlılık, baş ağrısı, huzursuzluk ve yorgunluk gibi yoksunluk belirtileri gelişebilir.

Diğer Yan Etkiler: Uykusuzluk, sık idrara çıkma, susuzluk hissi, baş dönmesi, hızlı kalp atışı, huzursuzluk, titreme ve mide bulantısı gibi sorunlar yaşanabilir.

Ciddi Yan Etkiler: Nadir durumlarda rabdomiyoliz, böbrek yetmezliğine yol açabilir.

Aşırı Doz: Çok nadir de olsa kafa karışıklığı, halüsinasyonlar ve kusma gibi durumlarla karşılaşılabilir.


ÇAYIN SAĞLIK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Çay, kahveye kıyasla daha az kafein ve daha çok antioksidan barındırdığı için felç riskini azaltma potansiyeline sahiptir. Çayın sağlık yararları şunlardır:

Ölüm Riskinin Azalması: Günde en az iki fincan siyah çay tüketiminin ölüm riskini %9-13 oranında düşürebileceği belirtilmektedir.

Kan Şekeri ve Kalp Sağlığı: Özellikle yemek sonrası kan şekeri düzeylerini iyileştirir ve kalp hastalığı riskini azaltır.

Kanser ve Diyabet: Polifenoller, çeşitli kanser türleri ve tip 2 diyabet riskini azaltabilir.

Beyin Fonksiyonları: Zihinsel yönetim fonksiyonları ve hafıza yeteneklerini artırır.

Kemik ve Cilt Sağlığı: Kemik sağlığını destekler, cildin temiz ve parlak kalmasına yardımcı olur.


ÇAY MI, KAHVE Mİ?

Çay, kahveye göre:

Daha az kafein içermesi, gerginlik ve enerji düşüşü riskini azaltır.

Polifenoller gibi antioksidanlar açısından zengindir, kalp hastalığı ve bazı kanser türlerine karşı koruma sağlar.

L-theanine içeriğiyle zihinsel uyanıklığı destekler.

Diş sağlığını olumlu yönde etkileyip ağızda kötü nefes yapan bakterilerin sayısını azaltır.

Ruh hali üzerinde olumlu etki yaratırken, kaygıyı azaltma potansiyeline sahiptir.

Kolesterolü düşürmeye yardımcı olabilir.