Sağlıklı yaşamın sembolü olarak kabul edilen yulaf, yanlış saklandığında önemli sağlık sorunlarına yol açabileceği tespit edildi. Bu besin kaynağı, uygun koşullarda muhafaza edilmediğinde kanserojen maddeler üretebiliyor. İşte yulaf hakkında bilinmeyenler ve dikkat edilmesi gereken hususlar...
YULAFIN FAYDALARI VE ZARARLARI
Yulaf, yüksek lif oranıyla sindirim sistemini düzenlerken kalp sağlığını koruyarak tokluk hissi yaratır; bu sayede kilo kontrolüne de yardımcı olur. Ancak, çölyak hastaları, irritabl bağırsak sendromu (IBS) olan bireyler ve bazı alerjik reaksiyonlara yatkın kişiler için dikkatle tüketilmesi gereken bir besin olarak öne çıkmaktadır. Özellikle glutensiz sertifikalı yulaf tercih edilmeli ve aşırı tüketimden kaçınılmalıdır.
Yulafın en büyük tehditi nem ve ısıdır. Bu koşullar, yulafta aflatoksin adı verilen ve kanserojen etkisi taşiyan bir maddenin gelişmesine zemin hazırlayabilir. Aflatoksinler, karaciğer hasarına ve hatta kanser riskine yol açabilir. Ayrıca, yüksek lif içeriği bazı bireylerde sindirim problemlerine yol açabilirken, işlenmiş yulaf ürünleri kan şekerini hızla yükseltebilmektedir.