Suriye'de 27 Kasım'da başlayan çatışmaların ardından bugün Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) liderliğindeki cihatçı gruplar, Şam'a giriş yaptı. Cihatçılar, Suriye'deki yönetimi ele geçirirken, Devlet Başkanı Beşar Esad ülkeden ayrıldı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Esad'ın cihatçılarla müzakere yaptığı" belirtilerek, "Müzakere süreci sonucunda Esad, iktidarı barışçıl bir şekilde devretme talimatını vererek görevden ayrılma kararı aldı ve ülkeyi terketti. Rusya, bu müzakerelere katılmamıştır." ifadelerine yer verildi.
Halk TV'de Mustafa Sönmez'in sunduğu "Parametre" programına katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı İlhan Uzgel, cihatçı grupların yönetime el koymasını değerlendirdi.
İRAN'IN AKDENİZ'DEKİ BAĞLANTISI KESİLDİ
"Asıl önemli olan, Suriye'nin İran ve Esad'dan arındırılmasıydı." diyen Uzgel, "Bu hedef büyük ölçüde başarıldı. İran'ın artık Suriye üzerinde yeniden nüfuz sağlaması, militanlarını oraya göndermesi ve Hizbullah'ın Suriye'de konumlanabilmesi mümkün değil. İran’ın Akdeniz ile olan bağlantısı kesilmiş durumda." ifadelerini kullandı.
ÖZERK YAPILANMALAR
Suriye'de bundan sonraki süreç hakkında değerlendirme yapan Uzgel, "Biraz iç dinamiklere bakacaklar. Lazkiye çevresinde özerk bir yapının oluşması muhtemel. Ancak Suriye, genel hatlarıyla Fırat'ın doğusu ve batısı arasında bölünmüş durumda. Fiilen bir ayrım söz konusu." şeklinde konuştu.
ÇATIŞMA RİSKİ
Suriye'de yaşanacakların belirsiz olduğunu ifade eden Uzgel, süreçte yoğun çatışmaların yaşanabileceği uyarısında bulundu.
İlhan Uzgel, Suriye'deki üç büyük çatışma riskini şöyle sıraladı:
1- Şam'ın güneyinde muhalif bir grup mevcut. Daha önce Şam'ı ele geçirmişlerdi ve kendi aralarında rekabet halindeler. HTŞ ve Amerika'nın desteklediği Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile Türkiye'nin desteklediği farklı bir ÖSO daha var. HTŞ, 10'dan fazla küçük örgütten oluşan bir çatı yapısıdır. Şu anda sakin görünse de, 1-2 hafta içinde iç çekişmelerin başlaması olası. Ganimet paylaşımı ile ilgili sorunlar yaşanabilir. Suriye'deki radikal gruplar, sürekli olarak birbirleriyle çatıştılar.
2- PYD ile HTŞ arasında saha kontrolü üzerindeki mücadeleler başlayabilir. Örneğin petrol bölgesinin kimin kontrolünde olacağı ve bu alandan pay verilip verilmeyeceği tartışma konusu. Zira PYD, orayı kontrol etmekte ve petrolü hem Kuzey Irak'a hem de Suriye yönetimine satmaktadır.
3- Üçüncü büyük risk, HTŞ ile Türkiye’nin desteklediği Suriye Milli Ordusu arasında bir çatışmanın patlak vermesi durumudur.
