Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, TMMOB Maden Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen Dünya Madenciler Günü etkinliğine katıldı. Etkinlikte bir konuşma gerçekleştiren Özel, “Maden Mühendisleri Odası'nın bugünkü misafirleri ve değerli üyeleri, sizleri Cumhuriyet Halk Partisi adına saygıyla selamlıyorum. Nice yıllar boyunca mesleğinizi güvenli, erdemli ve onurlu bir şekilde sürdürebileceğiniz yarınlar diliyorum” dedi. Konuşmasına şöyle devam etti:
MADENCİLİĞE HİZMET ÖDÜLÜ
“Yaklaşık beş yıl önce Maden Mühendisleri Odası'ndan bir davet aldım. Büyük bir onurla aldığım madenciliğe hizmet ödülünü, ilk kez maden mühendisi olmayan bir kişiye verilmişti. Meslek örgütünde görev aldığım dönemler boyunca Manisa Eczacı Odası'nda Mahalle Temsilciliği, ardından Yönetim Kurulu Üyeliği, Genel Sekreterlik ve Oda Başkanlığı gibi görevlerde bulundum. Türk Eczacıları Birliği'nde de Genel Saymanlık ve Genel Sekreterlik görevlerini yürüttüm. Oda, 40 yıllık meslektaşlarına layık gördüğü bu ödülü bana takdim ettiğinde, bunun önemini her zaman hissettim. O gün aldığım baston, gittiğim her yerde benimle beraber oluyor. Şu an Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı'nın makamında duruyor. Hepinize bir kez daha teşekkür ediyorum.”
'MESELENİN GÖSTERİLEREK YAŞANDIĞINI BELİRTİYORLARDI'
“Biraz önce Ayhan Yüksel de bahsetti. Aramızdaki ilişki, bir gece yarısı Soma'daki madenin önünde başladı. O an tanıştık ama her ikimiz de son derece karamsar ve gergindik. Onun halen yer altında çalışan meslektaşları hayatlarını kaybetmişti. Ben ise Meclis kürsüsünde ‘Soma’dan olumlu haberler gelmiyor. Standart denetim yöntemleri işlevsiz kaldı. Meclis bu duruma müdahale etmezse büyük bir felaket yaşanabilir’ dediğim günün üzerinden 22 gün geçmişti. O dönemde muhalefetin oylama gücü iktidardan fazlaydı. Maalesef, Soma’daki madenlerin araştırılmasıyla ilgili önergemiz reddedildi. Sayın Ayhan Yüksel ile madenin önünde tarihin karanlık bir köşesine tanıklık ettiğimizde ilk kez tanıştık. O günden bugüne birlikteyiz. Ne zaman bir konu hakkında fikrimi oluşturmak istesem, Ayhan Yüksel ve ekibinin görüşünü almadan bir değerlendirme yapmam.”
'SOMA’DA MADENCİLERİMİZİ SERMAYE, SİYASET VE SENDİKA İZLEDİ'
“O gün ben, ‘Soma’da 301 madenciyi 3S yuttu’ demiştim; sermaye, siyaset ve sendika. Elbette o dönemdeki maden sendikasının hatalarından ders alındığını umuyoruz. Son günlerde ortaya konan mücadelelerden, yapılan beyanlardan, o günlerdeki yanlışların artık giderildiğine ve yeni bir anlayış geliştiğine dair umutlarım var. Ancak Soma'da işçilerin haklarını korumakta olan bağımsız bir sendikanın mücadelesini de burada anmadan geçmek istemiyorum. Çünkü Soma'da 301 şehidimiz yok, toplamda 303 şehidimiz var. Bağımsız Maden İş, işçi arkadaşlarının haklarını koruma çabası içindeyken, o dönemde kurucu başkanlarından Tahir Çetin ve madende ölmüş olan Ali Faik İnter bir trafik kazasında yaşamlarını yitirdi. Süleyman Soylu, onları Ankara’ya almayarak üç gün boyunca bekletti. Uykusuz geçen zamanın ardından trafik kazasında hayatlarını kaybettiler. Soma'dan, 301 madenci öldü ve tüm dünya Soma'yı konuşmaya başladı. Herkes ‘Unutursak yüreğimiz kurusun’ dedi. Soma’daki kayıplar, bizlere madencilerin ve emekçilerin örgütlenerek bir araya gelmeleri gerektiğini öğretti.”
'GÜVENLİĞİ SAĞLAYAMADILAR, BEDEL ÖDEMEDİLER'
“O gün verilen sözleri üç başlık altında inceleyecek olursak: Ölenlerin ailelerine verilen sözlerin tutulsun. İkinci olarak, geride kalan madencilere verilen bazı sözler tutuldu. Örneğin, tatil günleri ve asgari ücret için mücadele edildi. Ancak işçi sağlığı ve güvenliği konusundaki sözler ne yazık ki yerine getirilmedi. O gün ‘Bu maden dünyanın en güvenli madeni’ dediği halde, dönemin Enerji Bakanı maden faciasından sonra sürekli kamuoyunun karşısındaydı. Ancak hiçbir bedel ödemedi. Sorunların gerçek sorumluları cezalandırılmadı. Maden sahipleri, sadece günlük bir süre hapiste kaldılar. Türkiye'de yaşanan facialar sonrası doğru dersler alınmadığı için, Anayasa'ya aykırı şekilde durumlar hala sürüyor.”
'GÜZEL GÜNLERİ DE PAYLAŞMAK GEREKİYOR'
“Ne Cumhuriyet Halk Partisi ne de şahsım Türkiye’nin madenlerinin işletilmesine karşı değiliz. Ancak madenler işletilmek isteniyorsa, doğaya saygı gösterilmelidir. Gelecekte bu kaynakların dengesi iyi kurulmalı, birilerine kazandırmaktan çok kamu yararına kullanılmalıdır. Bu konuda karar verici ve uygulayıcı olanlar en başta maden mühendisleridir. Bugün burada maden mühendislerinin bu önemli gecesinde olmaktan mutluluk duyuyorum ve acıların paylaşımının yanı sıra güzel anların da paylaşılması gerektiğini vurgulamak istiyorum. Bunca olaya göz ardı edilmeden, maden mühendislerinin gerçek katkılarının görünür hale getirilmesi gerekmektedir. Bir kez daha gününüz kutlu olsun. Hepinize sağlıklı ve başarılı yarınlar diliyorum. Saygılarımla.”