Meclis'te 2025 yılına ait bütçeye dair gerçekleştirilen tartışmalarda, partisi adına söz alan MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, bazı milletvekillerinin bütçenin borç yüküne yönelik eleştirilerini haksız bulduğunu ifade ederek, “Ekonomimizin borç yükü açısından yapısı dayanıklıdır. Borç stokunun, milli gelire oranı üzerine değerlendirme yapmak gerekmektedir” şeklinde yanıt verdi.

'BAASÇI KAFALARI BİLİYORUZ'

Yıldız, Suriye'ye yönelik yaptığı konuşmada, “Sayın Devlet Bahçeli’nin beyan ve açıklamalarını anlamak istemeyen Baasçı kafaları biliyoruz. Acı çeken bir ülkenin 54 yıllık bir aile yönetiminden kurtulması ve Baas rejiminin ortadan kalkması, bölgemiz için önemli sonuçlar doğuracaktır” diyerek, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu tarihi bir olay, endüstriyel düzeyde uyuşturucu üretimi yapan diktatör Esad’ı destekleyenlerin için de bir mağlubiyet olacaktır. Muhalefetin Ortadoğu’daki yeni gerçekleri anlayıp İsrail’e bel bağlamaması en samimi dileğimizdir.
Devlet aklı, her şeyden önce siyasi davranışta yüksek bir rasyonalite ve hedefe uygunluk arar. Her zaman dinamiktir ve tecrübelerini aktarır. Bizim çizgimiz, duruşumuz ve yolumuz nettir. Orhun’dan seslenen Bilge Kağan, Söğüt’ten 'Bismillah' diyen Ertuğrul Gazi, Bizans’ı deviren Fatih Sultan Mehmet ve düşmanı İzmir’de denize döken Mustafa Kemal'dir.

'YENİ TİP CASUSLAR KULLANILMAKTADIR'

Emperyalizm, günümüzdeki rahatlığını sömürgelerden elde ettiği ekonomik değerler ve alın terine borçludur. Bugün, yeni sömürgeler oluşturma, ulusal sınırları değiştirme ve haritaları yeniden şekillendirme çabaları sürmektedir.

Bu konforun devamı için, siyasi ve ekonomik alanda bireylerin görüş, duygu ve davranışlarını etkilemek amacıyla yeni tip casuslar kullanılmaktadır. Bu tür faaliyetlere karşı ivedilikle yasal düzenlemeler yapılması gerektiği vurgulanmalıdır.”

İNFAZ DÜZENLEMESİ

Yıldız, konuşmasının son bölümünde cezaevlerindeki durumu ve İnfaz Kanunu’nu ele alarak, şu hususlara dikkati çekti:

“2 Aralık 2024 itibarıyla, cezaevlerinde toplam 322 Bin 145 hükümlü ve 56 Bin 512 tutuklu olmak üzere toplamda 378 Bin 657 kişi mevcuttur.
Hapis cezası infazlarında, uygulanan mahsupların iyileştirilmesine yönelik güvenlik, disiplin uygulamalarında ve insan onurunun zedelenmemesi koşuluyla bireylerin topluma yeniden entegrasyonu sağlanmalıdır. Tek başına yaşamını sürdürmekte zorlanan yaşlı ve hasta hükümlüler için, örgütlerin düzenlediği tuzakları göz önünde bulundurarak bilimsel veriler ve adli tıp raporları doğrultusunda infaz ertelemesi işlemi yapılmalıdır.
Aynı suça maruz kalan bireylerden biri cezasını kesinleştirerek yasadan yararlanırken, henüz kesinleşmemiş olan sanık bu haktan yararlanamamaktadır. Bu adaletsizlik giderilmeli ve suç tarihi esas alınmalıdır.”