Ana vatanı Güney Rusya, Batı Asya ve Doğu Akdeniz olan dereotu, hem yaprakları hem de tohumlarıyla kullanılmaktadır. Tohumlarının tadı, yapraklara kıyasla daha keskin bir aromaya sahipken, yapraklar ise taze ya da kurutulmuş olarak değerlendirilmektedir. Kurutma işlemi için dereotları, karanlık ve havadar bir ortamda bezler üzerinde bekletilerek baharat haline getirilmektedir.


Dereotunun en dikkat çekici özelliklerinden biri, flavonoidler ve terpenoidler gibi yararlı bileşikler içermesidir. Bu bileşikler, kalp-damar hastalıkları, felç, kanser türleri ile beyin sağlığı gibi birçok alanda koruyucu işlev gösterebilmektedir. Bunun yanı sıra, yüksek kolesterol ve kan şekeri seviyelerini düşürerek metabolik sendrom ve tip 2 diyabet riskini azaltma potansiyeline sahiptir.

DEREOTUNUN SAĞLIĞA FAYDALARI

Dereotu, bağışıklık sistemini güçlendirmenin yanı sıra çeşitli hastalıkların belirtilerini hafifletme konusunda tanınan bir bitkidir...

Solunum Yolları: Soğuk algınlığı, grip ve bronşit gibi rahatsızlıkların tedavisinde balgam söktürücü özelliği ile nefes almayı kolaylaştırmaktadır.

Kemik Sağlığı: İçeriğindeki kalsiyum, magnezyum ve fosfor sayesinde kemik yapısını güçlendirme özelliği taşımaktadır.

Adet Ağrıları: Uçucu yağlarının etkisiyle regl dönemi sırasında ağrıları hafifletebilmektedir.


Uyku ve Stres: Flavonoidler ve B vitaminleri ile uykusuzluğun giderilmesine yardımcı olmaktadır. Ayrıca, kortizol seviyelerini düşürerek stresin yönetilmesinde etkili olmaktadır.

Antiseptik Özellikler: Antibakteriyel özelliği sayesinde ağız kokusunu gidermeye ve enfeksiyonların önlenmesine yardımcı olmaktadır.

DEREOTU ZAYIFLAMAYA YARDIMCI MI?

Dereotunun lifli yapısı, tokluk süresini uzatarak kilo vermeye yardımcı olabilir. Özellikle sabahları aç karnına tüketilen taze dereotu, metabolizmayı hızlandırarak zayıflamaya destek olmaktadır. Ayrıca, su ile birlikte tüketildiğinde kalp ve damar sağlığına olumlu etkiler sağlamakla birlikte sindirimi de kolaylaştırmaktadır.


TÜKETİM VE SAKLAMA ÖNERİLERİ

Taze dereotu, buzdolabında en fazla 2-3 gün süreyle saklanabilmektedir. Uzun ömürlü bir kullanım için kurutulmuş dereotunu tercih edebilir ve cam kavanozda bir yıl boyunca muhafaza edebilirsiniz. Ancak, dereotu aşırı ısıya maruz kalırsa aromasını kaybettiği için yemeklere eklenirken ocaktan indirilmeden hemen önce kullanılması önerilmektedir.

Dereotu, salatalar ve yemeklere lezzet katmanın yanı sıra sade olarak da tüketilebilmektedir. İnce doğranmış dereotunu limon ve zeytinyağı ile harmanlayarak salata olarak servis edebilirsiniz. Ayrıca, maydanoz ve nane gibi diğer yeşilliklerle karıştırarak daha zengin bir tat elde edebilirsiniz.


DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Dereotu, ciltle doğrudan temas ettiği takdirde tahrişe yol açabilmektedir. Hamilelik döneminde tüketilmeden önce doktora danışılması önerilmektedir.

Dünyada büyük ilgi gören bu mucize bitki, Türkiye’de kendiliğinden yetişmesine rağmen yeterince değerlendirilmiyor. Sağlığa pek çok faydasıyla, sofralarımızda daha fazla yer almayı hak etmektedir.