İmamoğlu'nun yaptığı açıklamalardan önemli noktalar şu şekildedir:
"Şu anda bir heyecan atmosferi söz konusu; ancak, dikkatli davranmamız gereken bir dönemdeyiz. Türkiye Cumhuriyeti devleti, güçlü bir yapı olmak zorundadır. Bununla birlikte, komşularının iyi bir yönetimle idare edilmesine destek olmalıdır. İçsel çatışmalar ve otoriter rejimlerin sonuçlarını Libya'da da gözlemledik. Yüzde 90 oy almanın bir anlamı yok; Esad da yüzde 90 oy alıyordu ama bugün sahnede yok. Bir yandan sınırlarını aşırı genişleten PYD, diğer yandan diğer gruplar... Bu grupları ülkemiz terör örgütü olarak tanımaktadır. Şu an baktığımızda HTŞ, hızla ilerlemekte.
Bu nedenle, temkinli, dikkatli olmalı ve mevcut ortamın gelecekte nasıl şekilleneceğini aklımızdan çıkarmamalıyız. Suriye'nin bir hukuk devleti olarak yönetilmesi son derece önemlidir. Durumu tek taraflı değerlendirmemek gerekiyor. 2011 yılından beri yaşadığımız Suriye ile ilgili dış politika, tarihin en kötü yönetilen süreçlerinden birisidir. Esad'dı, Esed oldu, tekrar Esad ve yine Esed... Şam'daki Emevi Camii'ne gitmekten bahsedildi; bu, bizim kültürel kimliğimizde yer almamaktadır. Biz her zaman farklı halklara saygı duyan ve onları koruma anlayışına sahip bir milletiz."
AYRINTILAR GELİYOR...