DEM Partisi'ne mensup milletvekilleri, kayyım atamalarına karşı İçişleri Bakanlığı önünde basın toplantısı düzenledi. Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli ile birlikte diğer milletvekilleri, bakanlık önünde kayyım atama uygulamalarını sert bir dille eleştirdi.
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, partili belediye başkanlarının görevden alınıp yerlerine kayyum atanmasını kınayarak, "Bu kayyım siyaseti sürdüğü sürece, kayyum anlayışıyla AKP yola devam ettiği müddetçe, bu kayyımcı zihniyeti tüm ülkeye yaymaya devam ettikleri sürece bizler de demokratik mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız. Gerekirse her hafta, her gün İçişleri Bakanlığı'nın önüne geleceğiz. Bu bakanlığın gerçekleştirdiği hukuksuzlukları ve demokrasiye vurulan darbeyi burada teşhir edeceğiz," şeklinde konuştu.
Açıklamasında "İktidar, 'Ben darbelerle yol alacağım, 2028'de iktidara gelmek için Kürt halkını terbiye edeceğim' diyor" diyen Koçyiğit, sözlerine şöyle devam etti:
"DEM Parti'nin son seçimlerdeki siyasi tercihleri ve politik yönelimleri cezalandırılmak isteniyor. Çünkü politik tercihlerimiz, siyasetteki tutumumuz, AKP-MHP ittifakının halk karşıtı yaklaşımlarına karşı olan duruşumuz, iktidarın pozisyonunu tekrar sorgulatıyor. Bir kez daha AKP'nin tek başına iktidar olabilme yeteneğini kaybetmesine neden oluyor. İşte korkuları budur. Bir taraftan kayyumlarla, diğer taraftan siyasi operasyonlarla bize yön vermeye çalışıyorlar. Bizi terbiye etmeye çalışarak, Kürt halkına, 'Sen mi eşit yaşamak istiyorsun, senin eşitlik ve özgürlük talebini hukuksuz bir şekilde gasp ederim, bastırırım' demek istiyorlar.
Fakat biz diyoruz ki, bu iş o kadar kolay değil. Bu mesele masa başındaki planlara benzemez. AKP her seferinde siyasi mühendislik yaparak Türkiye'ye yön vermeye çalışıyor. Tek öncelikleri, iktidarda kalmak, ne olursa olsun o koltuğa oturmak. Ne demokrasi, ne de halk meşru bir kaygıları var."
'PARTİ ÜYELERİMİZ TUTUKLAMALARLA KARŞI KARŞIYA'
Koçyiğit, partinin üyelerinin tutuklamalarla karşı karşıya olduğunu ve iktidarın muhalefeti bölmek istediğini belirterek, "'Barış' diyenlere soruyoruz. Peş peşe kayyum atayarak, Rojava'da çetelerin önünü açarak Kuzeydoğu Suriye'deki Kürt halkının ve diğer grupların katliamına nasıl engel olabilirsiniz? Türkiye'nin 'terör örgütü' olarak tanımladığı HTŞ, bugün kanallarda muhalif bir grup olarak gösteriliyor. İşte bu zihniyet böyle. Kafa kesen, Türk askerlerini canlı yayında yakarak had safhaya ulaşan IŞİD ve benzeri örgütler bugün Suriye'de Kürt ve diğer halkları katletmek için sahaya çıkmışken, burada bazıları sevinç nidaları atıyor. Halep'e Türk bayrağı dikildi diye sevinenler var. Halep kimin toprağı, Türkiye Halep'i işgal mi etmek istiyor, diye soruyoruz," ifadelerini kullandı.
'SURİYE KIRMIZI ÇİZGİMİZ'
Koçyiğit, şunları kaydetti:
"Bugün barış için her zamankinden daha fazla fırsat vardır. Suriye'nin ve Türkiye'nin barışı için gerekli koşullar mevcut ama sizin niyetiniz barış değil, 'barış' diyerek savaşı kışkırtıyorsunuz. Siz 'barış' diyorsunuz ama bu ülkedeki gerginliği artırıyorsunuz. Siz 'barış' diyorsunuz, kayyum atayıp halkın iradesini yok ediyorsunuz. Böyle bir barış yolu olabilir mi? Biz Suriye'deki Kürt, Arap Alevi, Çerkez ve orada yaşayan tüm halkların yaşamı için mücadele edeceğiz. Sesimizi burada çıkaracağız. Hiç kimse bir katliama sessiz kalmamızı, hukuk tanımazlıklara alışmamızı beklemesin. Kayyuma alışmamızı beklemesin. Alışmayacağız, alışmayız.
Bütün bu kayyum uygulamalarını kınıyoruz. Kayyum uygulamalarına karşı demokrasi güçleriyle birlikte her yerde ses çıkarmaya devam edeceğiz. Bugün Eş Genel Başkanlarımız Suruç'ta sınıra yürüyecekler. Açık ve net şekilde dile getiriyoruz, Suriye bizim kırmızı çizgimizdir. Suriye’deki halkların katliamına asla müsaade etmeyeceğiz.