Suriye'de Beşar Esad rejiminin düşüşü sonrasında Sednaya Hapishanesi'nden gelen görüntüler toplumu dehşete düşürdü. Yerin derinliklerinde yer alan işkence merkezinde arama faaliyetleri sürerken, AFAD, içeride mahsur kalan bireyleri kurtarmak amacıyla bir ekip göndermişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, AFAD'ın Sednaya'daki çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır ziyareti dönüşünde gazetecilerin sorularını cevapladı. Erdoğan, AFAD'ın Esad rejiminin işkence üssü olarak bilinen Sednaya'daki faaliyetlerinde herhangi bir Türk vatandaşına rastlanmadığını duyurdu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklaması şöyle oldu:
"Hayır, bizimle böyle bir bilgi paylaşılmadı. Bu altı kat derinlikteki cezaevi koşullarını ve burada insanların maruz kaldığı durumu izleme fırsatınız oldu. Türkiye olarak bu olaya kayıtsız kalmadık, sadece seyirci konumunda bulunmadık. AFAD'ı tüm teçhizatıyla birlikte Suriye'ye gönderdik. Orada gerçekleştirilen çalışmalar ve bu çalışmalara ilişkin raporların hazırlanması, hem bölgeye hem de İslâm dünyasına önemli bir mesaj iletmiştir. AFAD, görevini başarıyla tamamlayarak geri döndü. Oradaki dehşet verici manzaralar, bu tünellerin uzunlukları ve iç karartıcı durumu birer felaket örneği. Dünya, Suriye'nin bu durumunu görüyor ve gerekli yorumu yapma sorumluluğunu taşıyor. Biz de, özellikle AFAD ile orada başarılı bir operasyon gerçekleştirdik ve sonuç aldık. Tüm bunlar tarih açısından son derece önemli bir kayıt olarak kalacaktır. Sednaya Hapishanesi bizim yıllardır dile getirdiğimiz gerçekleri kanıtladı. Orada yaşanan zulümler, işkenceler ve yargısız infazlar, Baas rejiminin gerçek yüzünü gözler önüne seren en acı görüntülerdendir. Her zulmün görüldüğü coğrafyada olduğu gibi, Suriye’de de toplu mezarlara rastlanmaktadır.
Anlaşılan o ki, Suriye’de işkence ve zulmün tamamını henüz görebilmiş değiliz. Bunun için biraz daha zamana ihtiyaç var. Kendi halkına bu kadar eziyet eden Esed yönetiminin, bu yaptıklarının hesabını uluslararası hukuk çerçevesinde vermesi için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Umarım Sednaya gerçeği, “Türkiye’nin Suriye’de ne işi var?” diyen, “Suriyelilere kapılarımızı neden açtık?” diyerek yabancı düşmanlığını körükleyen ve “Esed af ilan etti, Suriyelileri ülkelerine geri gönderin” şeklindeki akıl verenleri bir nebze olsun utandırmıştır. Hâlâ aynı ifadeleri kullananların insani değerlerinin, Esed’in işkence araçlarıyla ezildiğini ve vicdanlarının yerin yedi kat altında karanlık hücrelerde hapsedildiğini düşünmemek elde değil. Suriye’deki kayıp yakınlarının acıları dinmeyecek, ancak Suriye bu zor durumdan kurtulacaktır. Bu zulümler asla unutulmayacak ve unutulan zulmün tekrar edileceği bilinmektedir. Kardeş Suriye halkı, bugün kanayan yaralarını sararak yeniden özgür ve müreffeh bir gelecek inşa etmek için bir araya gelecektir. Yanlarında her daim kardeşleri Türkiye'yi bulacaklardır.