CHP heyeti tarafından yapılan açıklama şu şekilde:

"Bir slogan atarsa buradasın diyorlar. Cezaevine her zaman çok yakınsın demek istiyorlar. Can Atalay, tıpkı bizim gibi bir milletvekili. Şu anda Meclis’te olması için yargı kararları var fakat cezaevinde. Ahmet Özer ise, Esenyurt halkının iradesiyle seçilmiş başkanımızdır. Esenyurt, Ahmet Özer'in hizmetlerinden faydalanırken, hukuksuz bir şekilde evinden alındı. Osman Kavala’ya yönelik kin ise kimse tarafından anlaşılmıyor; Selçuk Kozağaçlı da en büyük hukuksuzluklardan birini yaşamaktadır. Bu hukuksuzlukları gerçekleştirenlerin, şimdi yeni bir anayasa yapma arzusunda olmaları gerçekten çok ilginç."

Protesto hakkı anayasal bir hak olmasına rağmen, 9 arkadaşımız Cumhurbaşkanı'nı protesto etmek için cezaevinde bulunuyor. Kendilerini ziyaret ettik. Hükümetin eylemleri ve söylemleri arasında bir tutarsızlık olduğunu belirtiyorlar. Hükümetin İsrail meselesi ile ilgili söyledikleri ile bu arkadaşlarımızın söyledikleri arasında bir fark yok. Bahsettikleri mazlumlar aynı, zalimler de benzer. Ancak bir grup dışarıda iken diğerleri hapiste. Mazlumlar için mücadele ettiğimiz için vicdanımızın rahat olduğunu ifade ettiler.

Nasuh Mahruki, attığı bir tweet nedeniyle saatler içinde hapiste alındı ancak kısa sürede serbest bırakıldı. Fakat burada ve Vatan Emniyet’te süreç bu kadar hızlı ilerlememiş, 4 gün boyunca beklemişler. Silivri’ye gelenlerin koğuşa yerleşmesi 24 saat sürerken, Metris’teki durum daha da kötü. Arkadaşlarımız 16 saat açlık ve susuzluk çekiyor, bu bir işkencedir. Ayrıca, kahvaltı verildiğine dair bir belge imzalatılmaya çalışılmış. Yine ellerinde darp izleri mevcut, biz bunları gördük. Arkadaşlarımızın başörtülerinin kesilmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Özgürlüklerini savunmamız açısından bunu sürekli iktidara iletiyoruz fakat reddediyorlar. Neymiş şallar uzunmuş, kendilerini asabilirlermiş. Burada yükü yalnızca o 3 kişiye yüklemek doğru değildir; bu cesareti nereden alıyorlar?"

AYRINTILAR GELİYOR...