Suriye'de 2011 yılından bu yana süregelen iç savaş, 27 Kasım 2024'te giderek artan bir şiddetle, Esad karşıtı cihatçı terör örgütü Heyet Tahrir Eş-Şam (HTŞ) liderliğindeki grupların başkent Şam'a girmesiyle sonuçlandı. Suriye Ordu Komutanlığı, Esad yönetiminin artık var olmadığını duyurdu. 13 yıl sonra Esad yönetiminin devrilmesinin ardından, uluslararası toplumun dikkati hem Suriye üzerine hem de Orta Doğu'daki dengelere yoğunlaştı.
Esad'ın devrilmesinin ardından Suriye'de gerçekleşen gelişmeler ise şöyle...
İsrail, ilerlemelerine devam ederken, başkent Şam'daki Savunma Bakanlığı binasında bir patlama gerçekleşti.
Patlamanın sebepleri henüz netleşmedi, ancak bazı kaynaklar insansız hava aracı (İHA) saldırısı olabileceğini öne sürdü.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile bir telefon görüşmesi yaptı. Görüşmede, Suriye'deki son gelişmeler detaylı bir şekilde değerlendirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Suriye’deki iç savaşın başlangıcından itibaren, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve istikrarının korunması gerektiğini vurgulayarak, Suriye’nin kendi halkı tarafından yönetilmesi gerektiğine dikkat çekti. Ayrıca, Türkiye’nin, terörden arındırılmış ve bütün bir Suriye’nin inşası için elinden geleni yapmayı sürdüreceğini ifade etti.
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında Beştepe'de toplandı. 3 saatlik görüşmenin ardından İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Suriye'deki 61 yıllık Baas yönetiminin sona ermesinin ardından meydana gelen gelişmeleri dikkatle izlediklerini vurgulayan Yerlikaya, sınır hattındaki son duruma ilişkin bir soruya şu yanıtı verdi:
YARIN SURİYELİ STK'LAR İLE GÖRÜŞECEK
"Geçici koruma statüsündeki Suriyelilerde bir heyecan ve coşku gözlemleniyor. Suriye'deki yeni durumu takip ediyorlar. Suriye'de yeni bir hükümet kuruluyor. Her şey şu anda çok yeni. Biz de bu gelişmeleri izliyoruz. Çarşamba günü, Suriyeli Sivil Toplum Kuruluşları (STK'lar) ve Suriyelilere destek veren STK'lar ile bir araya geleceğiz.
2024 yılı itibarıyla ortalama aylık 11 bin civarında gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşler gerçekleşiyordu. Günlük ortalama 300-350 kişi geri dönerken, bu sayı son günlerde 1,5-2 katına çıktı. Sınır kapılarımızda güvenli ve onurlu geri dönüşlerin günlük kapasitesi 3 bin civarındaydı. Ancak günlük 350-400 kişinin geçiş yapması sebebiyle bu kapasite yeterli oldu. Şu anda bu kapasiteyi 15-20 bin kişiye çıkarma çalışmalarımız var."
GEÇİCİ KORUMA ALTINDAKİ SURİYELİ SAYISINI AÇIKLADI
Türkiye'deki Suriyelilerle ilgili sorulan bir soruya Yerlikaya, “2016 yılından bu yana, 737 bin geçici koruma statüsündeki Suriyeli ülkelerine geri döndü. Geçici koruma altında bulunan Suriyelilerin adres güncellemeleri yapılmış durumda. Şu anda ülkemizde geçici koruma altındaki Suriyeli sayısı 2 milyon 936 bin. Hepsinin adres güncellemeleri tamamlandı. Gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşler konusundaki çalışmalarımızla ilgili kamuoyunu bilgilendireceğiz. Suriye'deki gelişmeleri anlık olarak takip ediyoruz. 13 yıl aradan sonra, Suriyelilerin ülkelerine geri dönme umutları olduğunu gözlemliyoruz. Geçici koruma altında bulunan 1 milyon 247 bin 432 Halepli var” dedi.
'ZAMANI GELİNCE AÇIKLAYACAĞIZ'
Göç yönetimiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Yerlikaya, “Göç yönetimi konusundaki bilgileri kamuoyuyla paylaşıyoruz. Bu bilgileri paylaşmaya devam edeceğiz. Sadece İçişleri Bakanlığı değil, diğer bakanlıklarımızla da koordinasyon içinde çalışıyoruz. Gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşü kolaylaştırmak için neler yapabileceğimiz üzerinde çalışıyoruz. Ancak bu bilgilerin ne zaman kamuoyuyla paylaşılacağı konusunda henüz bir tarih vermeyeceğiz” dedi.
Suriye'de devrilen Esad yönetiminin 'işkence merkezi' olarak bilinen Sednaya Cezaevi'nde tutukluların gizli hücrelerde ve bodrumlarda tutulduğu iddiaları üzerine araştırmalar başlatıldı.
Grafik: AA
Beyaz Baretliler olarak bilinen Suriye Sivil Savunma Grubu, askeri hapishanedeki gizli alanlarla ilgili yapılan araştırmaların sonuçlandığını duyurdu.
Uzman ekiplerin cezaevinin tüm alanlarını, bodrumlar, avlular ve çevresindeki alanları kapsamlı bir şekilde taradığı bildirildi. Açıklamada, "Gerçekleştirilen aramalarda tesis içinde açılmamış veya gizli herhangi bir alan tespit edilmemiştir." denildi.
Açıklamada, "Operasyon, cezaevini ve yerleşim planını bilen kişilerin yardımıyla yapıldı. Gizli hücreler veya bodrumlar hakkında herhangi bir kanıt bulunamadı" ifadeleri yer aldı.
SEDNAYA HAKKINDAKİ İDDİALAR NELER?
Uluslararası kuruluşlar tarafından yayımlanan raporlara göre, Şam'a 30 kilometre uzaklıkta olan ve devrilen yönetimin Savunma Bakanlığına bağlı Sednaya Askeri Hapishanesi'nin, 2011 Martındaki olayların ardından Esad karşıtı protestocuların tutulduğu bir üs haline geldiği kaydediliyor.
Raporlarda, devrilen yönetim yetkililerinin, cezaevinde tutulan binlerce kişiyi 'sessiz ve sistematik bir şekilde öldürdükleri' iddiaları yer alıyor.
Esad yönetiminin, Sednaya'da tutuklulara insanlık dışı koşullarda muamele ettiği ve burada alıkonulanlara sık sık işkence yapıldığını, gıda, su, ilaç ve tıbbi bakım bakımından yoksun bıraktığını öne süren raporlara da yer veriliyor.
Şam’a yönelik saldırılarını sürdüren İsrail, bu sefer de Suriye’nin önemli liman kenti Lazkiye’de bir hava savunma tesisini hedef aldı. AFP’nin Suriye İnsan Hakları Gözlemevi yetkililerine dayandırdığı haberlerde; İsrail'in, Suriye donanma gemilerine ve askeri depolara zarar verdiği belirtildi.
Aynı bölgede Rusya’ya ait üslerin bulunduğu biliniyor, ancak İsrail’in saldırısında bu üslerdeki askerlerin ya da mühimmatın zarar görüp görmediğine dair henüz bir bilgi elde edilemedi.
Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) terör örgütünün lideri Ebu Muhammed el-Colani, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, Suriye halkına işkence eden ve bu işkencelere karışan eski üst düzey yetkililerin listelerini yayınlayacaklarını duyurdu. Savaş suçlularının peşine düşeceklerini belirten Colani, "Suriye halkına işkence yapan, öldüren güvenlik ve ordu görevlilerinden hesap sormaktan çekinmeyeceğiz." dedi.
Savaş suçlarına karışan ordu ve güvenlik yetkilileri hakkında bilgi verenlere ödül vereceklerini söyleyen Colani, "zorunlu hizmette bulunan" ve "elleri Suriye halkının kanıyla lekelenmemiş askerler" için af teklifinin devam ettiğini bildirdi.
İran Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı Hüseyin Selami, İran Meclisi'nde yapılan, Suriye'deki son gelişmeler ve İran'ın izleyeceği askeri stratejilerin ele alındığı kapalı toplantıda konuştu.
Selami, Esad yönetiminin düşmesine kadar İran’ın askeri danışmanları ve güçlerinin Suriye'de bulunduğunu, ancak şu anda İran'ın Suriye'de askeri bir varlığı olmadığını ifade etti.
Toplantıda, bölgedeki askeri stratejiler, İsrail'in operasyonları ve İran'ın bu ülkeye karşı gerçekleştirdiği askeri faaliyetler masaya yatırıldı. Ayrıca bölgenin güvenlik ve istihbarat durumu ayrıntılı bir şekilde değerlendirildi.
Reuters'in haberine göre, İsrail, Şam'ın 25 kilometre güneybatısına kadar ulaştı.
Pentagon Sözcü Yardımcısı Sabrina Singh, düzenlediği basın toplantısında, Suriye'nin elinde kimyasal silah stoku bulunduğuna inandıklarını ve bu silahların kullanımını önlemek amacıyla ortaklarıyla birlikte bu silahların yerini tespit etmeye çalıştıklarını belirtti.
Singh, basın toplantısında şu ifadeleri kullandı:
"Kimyasal silahlar, bizim üzerinde çalıştığımız önemli bir konu. Beyaz Saray'ın bu konuda da açıklamalar yaptığını biliyorsunuz, fakat diğer ortaklarımızın yardımları sayesinde bu silahların sivillere veya ABD kuvvetlerine ya da bölgede bulunan ortaklara karşı kullanılmasını önlemek için çalışıyoruz. Ancak bu silahların nerede bulunduğu hakkında fazla bir bilgi vermem mümkün değil."
İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, Rai 1 kanalındaki '5 dakika' isimli programa katılarak uluslararası konulara dair değerlendirmelerde bulundu. Suriye konusunu dikkatle izlediklerini belirten Tajani, "Suriye’deki durumla ilgili umutluyum. Başka ülkelerden, Lübnan'dan, Türkiye'den dönenler var. Durumun doğru yöne gidebileceğini düşünüyorum, ancak temkinli olmalıyız" dedi.
Suriye medyası, İsrail savaş uçaklarının başkent Şam dahil olmak üzere ülke genelinde birçok saldırı gerçekleştirdiğini bildirdi. İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, askeri hedeflere yönelik 100'den fazla saldırı gerçekleştirildiğini açıkladı.
ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Robert Wood, Washington'un Beşar Esad'ı deviren cihatçı gruplarla bir sorunları bulunmadığını sergileyen tutumlarının ardından sahada nasıl bir hareket tarzı izleyeceklerini gözlemlediklerini açıkladı.
Wood, "Şu aşamada Suriye'de kontrolü elinde bulunduran yetkililerin eylemlerini değerlendireceğiz ve bundan sonra adımlarımızı belirleyeceğiz. Güzel sözler söylediler ama sahada ve pratikte nasıl bir yol izleyeceklerini görmek istiyoruz." şeklinde konuştu.