Gazeteci Ayşenur Arslan, 2 Ekim 2023 tarihinde Halk TV'deki programında, Meclis'in açıldığı gün İçişleri Bakanlığı’na gerçekleştirilen bombalı saldırıyla ilgili olarak "Belki de kendisini patlattığı belirtilen şahıs teröristti, ama üzerinde ya da aracında uzaktan kumandalı bir patlayıcı bulunduğundan haberdar değildi. Çünkü bu kadar manasız bir durum var ki, hiçbir şey yapamadan gelip kendini patlatması çok absürt. ‘İşte bir PKK’lı teröristin öcünü alıyorlardı’ diyorlar. Ancak hiçbir şey yapmadan ölmek mümkün değil. Bana kalırsa bu durum oldukça çelişkili. Durup dururken kendisini patlatmış. Bu, benim aklımı kurcalayan hususlardan biri. Buna dair kesin bir iddia da bulunamam elbette. Bunu bir fantezi olarak değerlendirmek gerekir. Ama bir aracın sürücüsü öldürülmüş; Neden Ankara’da bir araba… Hızla açılması çok basit, düz kontak yapacaksınız ve bombayı yerleştireceksiniz” şeklinde ifadeler kullanmıştır.
HAPİS CEZASI TALEP EDİLDİ
Arslan’a bu sözleri nedeniyle “terör örgütü PKK propagandası yapmak” suçlamasıyla dava açıldı. Savcı, Arslan’ın 1 yıldan 7,5 yıla kadar hapisle ceza almasını talep etti. Gazeteci, yakın zamanda İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak.
Ayşenur Arslan hakkındaki “suçu ve suçluyu övme” iddialarına ise kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.
TEK DELİL PROGRAMDA YAPTIĞI AÇIKLAMALAR
İddianame, terör örgütü PKK’nın tarihine dair bir özetle başlamış olup, olayda tek delil olan programın 01.29 dakikalık kısmının deşifresine yer verilmiştir.
Gazeteci Arslan hakkında hazırlanan iddianamede, programda sarf ettiği sözler için “Bu ifade, toplumsal kargaşa ve infial oluşturabilecek nitelikte terör örgütleri tarafından yapılması beklenen eylemlere dair yol gösterici ve fikir verici bir nitelik taşımaktadır” değerlendirmesi yapılmıştır.
'YANLIŞ ANLAŞILDIĞIMI DÜŞÜNÜYORUM'
İddianamede yer alan ifadesinde gazeteci Ayşenur Arslan, söylenilenlerin yanlış anlaşıldığını belirterek şunları aktarmıştır:
“Gelişen koşullarda ifadelerim her ne kadar maksadını aşmış görünse de kast ettiğim ve vurgulamak istediğim nokta şuydu; göreve yeni başlayan İçişleri Bakanı'nın son zamanlarda koordinesinde üst üste gerçekleşen ve suç örgütlerine güçlü darbeler indiren operasyonlar sonrası kendisine yönelik bir mesaj olabileceği düşüncesi bende oluştu; zira, son günlerde uyuşturucu tacirlerine ve çıkar amaçlı suç örgütlerine karşı birçok operasyon gerçekleştirildi. Eylemin icra tarzına baktığımda, acaba bazı suç odakları, benzetmeler yaparak emniyet teşkilatına ve İçişleri Bakanlığı’na bir sindirme mesajı ulaştırıyor olabilir diye düşündüm. Ne programda ne de şu anki ifadem sırasında terörün güzellenmesi ya da meşrulaştırılması anlamına gelecek bir ifade kullanmam söz konusu olamaz. Gerçekleşen eylemi programda olduğu gibi burada da kınıyorum.”
AVUKATINDAN DEĞERLENDİRME
Gazeteci Ayşenur Arslan’ın avukatı Celal Ülgen, B Yüzü’ne verdiği demeçte, Arslan hakkında suçu ve suçluyu övmekten iddianame düzenlenseydi, asliye ceza mahkemesinde yargılama olacağını ifade etti.
Ülgen, şu şekilde devam etti:
“Siyasi İktidar, bir yandan yumuşama politikası izlerken, diğer yandan bir yasa tasarısı içinde TCK 339. maddeden sonra gelen maddeye ‘etki ajanlığı’ niteliğinde bazı eylemlere önemli cezalar getiriyor. Bu iki tutumun birlikte yürütülmesi mümkün değildir; dolayısıyla birinin mutlaka yanlış olması gerekir. Çok fazla düşünmeye gerek yok. Yeni bir ceza yaptırımı uygulamaya koyan yeni dönem casusluk düzenlemesi ile yan yana olmak mümkün değildir.”