AK Parti'den ayrıldıktan sonra Gelecek Partisi'ni kurarak genel başkanlık görevine devam eden Ahmet Davutoğlu'nun son dönemdeki ifadeleri, siyaset kulislerinde heyecan yarattı. 16 Aralık'ta Konya'da basın mensuplarıyla bir araya gelen Davutoğlu, burada dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
DAVUTOĞLU'NDAN 'AKP'YE DÖNÜŞ' SİNYALİ
'AKP'den hiçbir şekilde kopmadığını' ifade eden Davutoğlu'nun bu açıklamaları, siyasi gündemde büyük yankı uyandırdı. Davutoğlu şunları belirtti:
"Geçmişle ilgili herhangi bir hesaplaşmanın peşinde değilim. Tüm herkese, muhalefeti de iktidarı da kapsayacak şekilde, elimi uzatıyorum. Bizimle görüşmek isteyen herkesin kapısı açık. Ben o kitlelerin bir parçasıyım, kimse alınmasın. O kitleler içinden geldim."
Davutoğlu, Suriye'de Beşar Esad'ın devrilmesine ilişkin açıklamalarını sürdürerek, "Görevim olmasa da, doğru politikaları 'doğru politika' olarak nitelendiririm. Bu nedenle hem Suriye halkını hem de onların arkasındaki devletimizi, hükümetimizi, Cumhurbaşkanımızı, Dışişleri Bakanımızı ve tüm kurumlarımızı tebrik ediyorum. Olması gereken buydu." şeklinde konuştu.
Davutoğlu'nun bu ifadeleri, eski AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi Mücahit Birinci'nin, Davutoğlu ve AK Parti'den ayrılan kişilerin tekrar partide siyaset yapabilmesinin önünün açılması gerektiğini söylemesi üzerine gelmesi dikkat çekti. Davutoğlu'nun açıklamaları, 'AKP'ye dönüş sinyali' olarak değerlendirildi.
AKP'Lİ BİRİNCİ'DEN DAVUTOĞLU VE AKŞENER'E AÇIK ÇAĞRI
Siyaset arenasındaki bu tartışmalar sürerken, Birinci'den önemli bir çağrı daha geldi. Sosyal medya üzerinden paylaşım yapan Birinci, Davutoğlu ve Akşener'e AK Parti'ye katılma çağrısında bulundu. Birinci'nin ifadeleri şöyleydi:
"Sayın Ahmet Davutoğlu, kanaatimce bu partinin öz evladıdır. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, doğal ve daimi liderimizdir. Sayın Davutoğlu'nun yapması gereken oldukça basit: Hızlı bir şekilde, kül halinde AK Parti'ye geçmeli, birikimi ve tecrübeleriyle istikametimize katkıda bulunmalı ve hemen çalışmaya başlamalıdır.
Bundan sonrası için de bizlerin: Kusurları örten, hataları unutan, geçmişe sünger çeken, sadece geleceğe bakan, büyük liderin üzerindeki yükü hafifleten ve ona dünya arenasında destek verenler olmamız gerekiyor. Unutmayın, daha önce AK Parti'nin dışında kalan, muhalif olan ve başka partilerin mensupları, farklı ideolojilerdeki çok önemli isimler, partimizin çatısı altında büyük işler başarmış, yük taşıyarak fedakarca çalışmış ve çalışmaya devam etmektedirler.
Kısa süreli bir ayrılık, her ailenin gündeminde olabilmektedir. Eğer aile buradaysa, evlatlar dışarda olamaz. Liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. Dünya karşımızdayken, bizim ailemize, evimize destek olmamız ve birlik olmamız, insani düzlemde üzerinde durmamız gereken bir zorunluluktur.
Bu sebeplerle, Sayın Ahmet Davutoğlu, hızlı bir şekilde hareket etmeli, kişisel analizler ve geçmiş sorgulamalarıyla zaman kaybetmeden kendi yuvasına dönmelidir.
Son olarak şunu vurguluyorum: Sayın Akşener'in de bu birliktelikte, bu çınarın altında yer alması, gönülleri samimi olan insanların beklentisidir.
Jeopolitik gereklilikleri göz önünde bulundurarak, Büyük Liderin ve Sayın Devlet Bahçeli'nin "iç cephe" vurgusunu yerine getirmek için gecemizi gündüzümüze katıp çalışmak bizim için kaçınılmaz bir görevdir. Şu an, tefrika değil, bir araya gelme zamanıdır. Vesselam."