AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi Orhan Miroğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşımda, 10 Mayıs 2005 tarihinde Şam’da kaçırılıp, ölümünden sonra cenazesi ailesine teslim edilen Suriyeli Kürt din adamı Şeyh Maşuk Haznevi'nin oğlu, Şeyh Mürşit Haznevi'nin ifadelerini aktardı.
Miroğlu, "Şeyh Maşuk’un davası Suriye’de sonuç alamayınca Avrupa’ya taşındı. Suriye devriminden sonra oğlu Mürşit Haznevi, Norveç’ten Kamışlo’ya geldi ve medya ile çeşitli söyleşiler ve açıklamalarda bulundu." açıklamalarında bulunarak, Mürşit Haznevi'nin iki hedefi olduğunu vurguladı.
Miroğlu, "Kendisine göre iki hedefi var. Birincisi, Kürtlerin yeni Suriye’de Şam’da birlik içinde masaya oturmalarını sağlamak için mücadele etmek; ikincisi de babasının ve şehit olarak kabul ettiği diğer Kürt şahsiyetlerinin haklarını aramak." ifadelerine yer verdi.
Miroğlu'nun sosyal medya üzerinden yaptığı açıklama şöyle ifade edildi:
"Anlattığına göre iki amacı var: -Kürtlerin yeni Suriye’de Şam’da birlik içinde masaya oturmaları için mücadele etmek ve ikincisi de -babasının ve şehit kabul ettiği başka Kürt şahsiyetlerinin (Mişel Temo gibi) haklarını talep etmek.
Şeyh Mürşit Haznevi, babası ve ataları gibi bir din alimi olarak, Suriye’deki Kürt sorununun yalnızca PKK/PYD meselesi olmadığını, Kürt milliyetçiliğinin halk arasında son derece saygın bir ideoloji haline geldiğini ifade ediyor. Dr. Mürşit’in konuşurken yaşadığı heyecan, bir asırdır yenilgiyle yüzleşmek istemeyen bir halkın meşru haklarını sahiplenme ve talep etme arzusunu göstermektedir; bunu anlamak zor değildir.
Bu arayışın, hak talep eden çeşitli uluslar için dünya genelinde daha önce yaşanmış ve silahların ötesinde bir güç olduğunu bilmek de bir gerçektir. Yeni Suriye’yi yönetecek olanların bu gerçeği göz ardı etmeyeceği ve PKK’nın örgütsel çıkarları ile bu durumu ayrı bir perspektiften değerlendirecekleri umulmaktadır. Dr. Mürşit Haznevi, bu bağlamda Ahmet El Şara hakkında sorulan bir soruya yanıt verirken, Şara’nın siyasi geçmişine atıfta bulunarak, Suriye’nin yeni liderinin değişime dair mesajlarının üç ay içinde görüleceğini belirtmiştir.
Kürt milliyetçiliği, kabul edin ya da etmeyin, hesaba katın ya da katmayın, Ortadoğu'da geçerliliğini koruma özelliğine sahip modern ve geleneksel kesimleri etkileyen bir akımdır. İki temel dinamik, yüzyıldan bu yana varlığını sürdürmektedir:
- Diğer halklarla eşitlik içerisinde ortak bir demokrasi ve ortak bir vatanda birlikte yaşama arzusu.
Ve eğer bu sağlanamazsa, -güçlenecek olan ayrılma yani bağımsızlık dinamiği (ki Batı'da büyük bir ilgi ve destek bulmakta!). Tarihi koşullar ve tercihler bu dinamikleri nasıl şekillendirecek, bekleyip göreceğiz; fakat Şeyh Murşit’in umudu hâlâ Şam’dadır, yani birlik dinamiğindedir ve bu birlik dinamiğinin gelişmesi için güzel fırsatlar bulunmaktadır."